TÜRKLÜĞÜN EN ESKİ ZAMANLARI
Bütün bilinenleri,
doğrudan Türk’e karşı bir peşin hükümlü olmadan,
bir kere daha en kısa olarak
şöyle özetleyebiliriz:
Türk, aslî özellikleri
ile tarihin karanlıklarından, birkaç bin yıl geriden oluşup gelerek,
M.Ö. bin yıllarında
şekillenmiş olmalıdır. Milattan önceki bin yıllarında Türkçe belirli bir
zümrenin, halkın, insan kümesinin konuşma dili olmuştur. Bu halkın yaşadığı,
ehlileştirdiği at ile mesafeleri yakınlaştığı bir geniş coğrafya içinde bazı
alt isimler de
ortaya çıkmaya başlamıştır. Kırgız, Uygur, Oğuz, ve nihayet Türk
gibi. Bu isimler
yanında, hemen aynı zamanlarda bir insandan çıkış esaslı
adlandırmalar da görülür:
Karluk, Kalaç, Kanglı gibi. Türk, bir zaman için
bütün bu insanların ortak ismi olarak
hiçbir yerde veya kaynakta
görünmeyebilir. Fakat bütün bu sayılan insanların dil ve
kültür bakımından
ortak özellikler içerdiği kesindir. Kültür olarak da en açık seçik
belirginlik,
Çin kaynaklarına göre yöneticilerin bir şekilde kurt ile bağlantılarının
olmasıdır.
Bu kesinleşen ortak özellikleri yaygın şekilde yaşayanlar, ata tam olarak
hâkim
ve demiri de etkili kullandıklarından dolayı, çevrelerinde daha üstün bir güç
sahibi olmuşlardır.
M.Ö. VII. yüzyıldan
itibaren, Avrupa ve Batı Asya yazılı kaynaklarının Skit/İskit dediği
büyük
devlet, sonradan kendilerine Türk denecek olan insanların idare ettiği bir
siyasi
güç idi. Hatta denebilir ki Türk daha milat yıllarına doğru ortaya
çıkmış olabilir. Grek-
Roma kaynaklarının İskit dediği bu devlete İran
kaynakları Saka demektedir. Zaten
Saka, doğrudan kendi özellikleri ile XXI.
yüzyılda dahi bir Türk boyu olarak
yaşayacaktır. İran millî destanı kuzeyindeki
devletin başındaki Afrasiyab ile çetin
mücaleleri anlatır. Afrasiyab ise
doğrudan Alp Er Tunga adında bir Türk millî
kahramanıdır. Böylece gerçek tarihî
bilgiler ile destan iç içe girmekte bu Türkler artık
tarih sahnesine
çıkmaktadırlar. Alp Er Tunga’nın başında bulunduğu devlet ise,
başkalarının
İskit veya Saka dedikleri Karadeniz kuzeyinden Asya içlerine doğru
uzanan büyük
devlettir.
Bu büyük devletin Doğu
Hanlığı, Yabguluğu Çin kaynakları sayesinde çok iyi
bilinmektedir.
Hsiung-nular, Çinliler tarafından da VI. yüzyılda doğrudan Türk adıyla
devlet
kuranların ataları olarak tanımlanır. Bu devletin içinde ise Türklerin daha pek
çok boyu bulunmaktadır. Saka Devleti’nin Batıdaki Hanlığı, Denis Sinor’a göre,
milat
yıllarında dahi Türk adını hatıra olarak saklamış ve bu ad Pliunus ve P.
Mela’ya
geçmiştir.
Türk, kendilerine ne ad
verdikleri bilinmeyen, fakat yaşadıklarını arkeolojik
kalıntılarından
anladığımız insanların, M.Ö. 500’lerden itibâren bu adı almaya başlayan
çocuklarıdır. Türk, artık doğrudan kendisine mahsus özellikleri ile insanlık
tarihinin
içine girmiştir.
Yorumlar
Yorum Gönder