Kayıtlar

Kasım, 2018 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Amerika kıtasının gerçek sahibi kızılderililer kimdir.?

Resim
Kızılderililerin hikayeleri tecrübelerinden ve inançlardan doğmuştur. Tecrübeleri inançlarıyla yoğurmuş ve olağanüstü bir kalıba sokmuşlardır. Bazıları toprağın güzelliklerini ve gücünü tasvir eder. Bazıları tabiat harikalarını, yaradılış muammasım, dünya şimdiki haline gelinceye kadar geçirilen dönemleri, aşılan zorlukları; mevsimlerin, ateşin, ışığın, savaşların, adetlerin kaynağını, inançların sebebini açıklamaya çalışır. Bazı hikayeler sadece hayvanlar arasında, bazı hikayeler sadece insanlar arasında geçer. Ama çoğu hikayelerde hayvanlar, insanlar, bitkiler, göklerdeki cisimler, yer altındaki varlıklar, ölüler, diriler, ruhlar, hepsi bir aradadır. Her varlığa bir şahsiyet verilmiştir, cinsiyet verilmiştir. Bu şahsiyet ve cinsiyetler kabileden kabileye değişebilir. Mesela, güneş bazen karşımıza kadın olarak çıkar, bazen erkek... Bazı mefhumlar bile canlı yaratıklardır; mesela, ihtiyarlık, fakirlik, açlık insanoğluna ilelebet musallat olacak uç canavar olarak tasvir edilir. İyiler v

Komünist teşekküller ve Mustafa Kemal

Resim
Milli mücadele yıllarında, Ankara ve Eskişehir gibi vilayetlerde kurulan komünist teşekküller TBMM içindeki tesirine ve faaliyetine göre üç safhada belirmiştir. Birincisi “Yeşil Ordu” hareketidir. İkincisi Türkiye Komünist Partisi’nin legal faaliyeti ve veçhesi olan “Halk İştirakiyun Fırkası”, üçüncüsü de Mustafa Kemal Paşa’nın yakın arkadaşlarına teşekkül ettirdiği muvazaalı [danışıklı] “Türkiye Komünist Partisi’dir.” Bunlardan “Yeşil Ordu” yarı gizli, muvazaalı Komünist Partisi açık, “Halk İştirakiyun Fırkası” açık kuruluşlardır. Mustafa Kemal Paşa’nın kurdurttuğu muvazaalı partinin dışında üç komünist kuruluşun Bakü’de Mustafa Suphi’nin başında bulunduğu “Türkiye Komünist Partisi” ile ilgileri olduğuna dair, “İstiklâl Mahkemeleri”nde belirtildiğine göre karine değerinde bilgiler ortaya dökülmüştür. Ankara’da talimatla bir Komünist Parti de kurdurulur. Mustafa Kemal Meclis’in gizli oturumunda [22 Ocak 1921], Bakü’de Kömünist Fırkası’ adıyla bir başka parti daha kurulduğunu anlatır ve
Resim
Mustafa Kemal’in konuşmalarını izlediğimizde çoğulculuktan yana olduğunu saptayabiliriz. Ama Türkiye’nin o günkü koşulları ne yazık ki çok partili hayata geçiş için uygun olmamıştır. CHP, Avrupa’da ortaya çıkan faşist ya da komünist partiler gibi bir işleve sahip olmamıştır. Bunu sağlayan da Atatürk’ün demokrasiye inancı olmuştur. Önemli siyaset bilimcilerden Maurice Duverger’nin bu yöndeki analizi şöyledir: “Bazı tek partiler, gerek felsefeleri gerek yapılan bakımından gerçek anlamda totaliter değildir. Bunun en iyi örneğini, 1923’ten 1946’ya kadar Türkiye’de tek parti olarak faaliyet göstermiş bulunan Cumhuriyet Halk Partisi sağlamaktadır. Bu partinin başta gelen özelliği, demokratik ideolojisindedir. Bu ideoloji, hiçbir zaman faşist ya da komünist kardeşleri gibi, bir tarikat ya da kilise niteliği taşımamış, üyelerine bir iman ya da bir mistik empoze etmemiştir. Kemalist devrini, özü bakımından pragmatiktir. Ödevi, Ortadoğu uluslarının modernleşmelerîni önleyen başlıca engele, yan

PARADOKS NEDİR..?

Resim
Gündelik hayat içerisinde, insanoğlu sürekli bir şeyler öğrenmektedir. Bu öğrenmeler, bilgi türlerinin değişik türleri içerisinde olabileceği gibi, sadece tek bir bilgi türü içerisinde de şekillenebilmektedir.  Öğrenilen veya zaten zihinde var olan bilgiler, genel anlamda insan mantığına uygun bir şekilde şekillenmektedir. Paradoks kavramı da, tam da bu noktada devreye giren bir kavramdır. İnsan zihninde var olan ve de doğruluğuna kesin olarak inanılan bilgilerin ya da ifadelerin, kendi içerisinde çelişkili olması ve insan mantığının sınırlarına ters düşmesi paradoks olarak adlandırılmaktadır. Paradoks kavramı, sadece bu şekilde tanımlanamayarak çok daha değişik türde de tanımlanabilmektedir. Kavramın Türkçedeki anlamı ise, çatışkı veya çelişki şeklindedir. Doğruluğuna inanılan herhangi bir ifadenin ya da bilginin insan sezgilerine ters düşmesi bir paradokstur. Yine herhangi bir ifadenin veya ön görünün, eyleme geçmesiyle öngörülenin tam tersi sonuçlar vermesi de paradoks olarak yoruml

Kimyasal silah

Resim
Kasabanın 16.000 sakininin birçoğu ya yataktaydı ya da işe gitmeye hazırlanıyordu ki, sabah 6:30'da bombanın düştüğü fırının ve tahıl ambarlarının civarından süt beyazı bir sis yayılmaya başladı. Bölgeye ilk varanlar evlerde ve yerlerde yatan bedenleri gördüler. Hiçbirinde bir darbe izi yoktu. Bazılarının dudakları morarmıştı ve aralarında hâlâ kasılanlar vardı. Kimi insanların ağzından burnundan köpük geliyordu. Neredeyse hepsinin gözbebekleri küçülerek nokta gibi olmuştu.  Stefan Mogl bu saldırı haberi bilgisayar ekranına düşünce korkunç bir deja vu hissine kapıldı. İsviçre'nin önde gelen ulusal savunma laboratuvarındaki ofisinde oturan analitik kimyacı, o bahar sabahı Suriye’den gelen fotoğraflan çok yakından tanıyordu. Dört yıl önce Şam'ın Guta adlı semtinden gelen benzer görüntüleri saatler boyu izlemiş ve Alman Der Spiegel dergisine saldırının kurbanlarının büyük olasılıkla yasaklanmış bir sinir gazına maruz kaldığını belirlemede yardımcı olmuştu. Mogl, Han Şeyhun'