Montaigne - Stefan Zweig


Homeros, Shakespeare, Goethe, Balzac, Tolstoy gibi bazı seçkin yazarlar vardır; bunlar, hangi yaşta ve hayatlarının hangi evresinde olurlarsa olsun herkese hitap ederler. Bir de, belirli bir anı yaşayana dek ne kadar Önemli olduğu iyi bir şekilde anlaşılamayan yazarlar vardır. Montaigne bunlardan biridir. Gerçek değerinin farkına varabilmeniz için çok genç ve hayat acemisi olmamalısınız. Özellikle de dünya çalkantısının oluşturduğu dalgalarla sürüklenmek gibi bir kaderi yaşayan bizim kuşak için en çok onun düşüncelerinin özgürlüğü ve tutarlılığı işe yaramaktadır. Ancak çalkantılı ruhuyla, savaş, şiddet ve ideolojik zulmün herkesin yaşamını ve bu yaşamdaki en değerli malzeme olan benliğin özgürlüğünü tehdit ettiği bir çağda yaşamak zorunda kalan Montaigne, sürünün taşkınlıklarına karşı insanın kendine sadık kalabilmesi için ne kadar çok cesaret, samimiyet ve azim gerektiğini bilebilirdi. Sadece Montaigne dünyadaki en zor ve en ağır işin, insanın kendi entelektüel ve ahlaki bağımsızlığını korumasıyla bütün o felaketlerden lekelenmemiş bir şekilde çıkarması olduğunu bilebilirdi. Birey ancak kendi içinde bulunması gereken şüphe ve çaresizliğe katlanmayı bilirse, artık dünyanın curcunasının ortasında sağlam durarak örnek rol oynayabilirdi. 

Sadece kendi kendini sınava tabi tutmuş olgun bir insan Montaigne’in gerçek değerini takdir edebilir, 
----------
Ülkemizdeki  ayrıştırıcı kavgada her türden tehdit ve tehlike ile karşı karşıya kalan benliğimin saflığını bozulmadan nasıl koruyabilirim?
İnsanlık bu zulüm derdinden nasıl uzak tutulabilir?
Devletin benden istediği zalimce dayatmalardan nasıl kaçabilirim? 
Benliğimin o kendine özgülüğünü dışarıdan gelen zorlama kurallar ve önlemlere karşı nasıl koruyabilirim?
Ruhumun en derindeki bölgesini, orada sadece bana ait olan malzemeyi, bedenimi, sağlığımı, düşüncelerimi, duygularımı başkalarının sapkın önyargılarına, beni gözetmeyen çıkarlarına karşı nasıl koruyabilirim?

İşte bu sorulara cevap bulduğumuz zaman özgürleşmeye başladık demektir.
----------
Bütün bu curcunayı neden bu kadar ciddiye alıyorsun?
Yaşamak zorunda olduğun çağın saçmalıklarının ve fesatlıklarının seni bu kadar etkilemesine neden izin veriyorsun? 
Bunlar ancak bedenini sıyırıp geçebilir. iç dünyana erişemezler. 
Dış dünya. sen buna izin vermediğin sürece, senden bir şey alamaz. sinirini bozamaz. Yaşadığın çağın olayları bunlara dâhil olmayı reddettiğin sürece etkisizdirler, benliğini saf tuttukça dönemin delilikleri gerçek tehlike oluşturmayacaklardır. Hatta ilişkilerinde en moral bozucu şeyler, aşağılamalar, talihsizlikler; tüm bunları, ancak onlar karşısında zayıflık gösterirsen hissedersin, olgulara değer, önem, neşe ve acı yükleyen senden başka kim var? Dışarıdan hiçbir şey moralini bozamaz ve yükseltemez; iç dünya özgür ve samimi kalabildiği sürece dışarıdan gelen en güçlü baskıyı dahi kolaylıkla defeder. Her zaman, bireyin özgürlüğü ve iç huzuru tehdit edildiğinde daha da fazla, Montaigne’in sözcükleri ve bilgece cesaretlendirmeleri sanki mükâfatıdır. Çünkü kafa karışıklığında ve bütünlüğümüzün bozulduğu anlarda bizi en çok koruyacak şey samimiyet ve insanlıktır. Onun asırlar önce söyledikleri bağımsızlık yolunda çabalayanlar için hâlâ gerçek ve değerlidir. Her zamankinden daha fazla, şimdiki gibi insanlık dışı bir çağda insan olma hissiyatını bizde uyandıranlara, sahip olduğumuz, kaybetmeyi düşünemeyeceğimiz benliğimizin en derinliklerindeki şeyleri terk etmemeyi öğütleyenlere çok şey borçluyuz. Ancak kendini her şeye karşı özgür kılabilen insan bu dünyada özgürlüğünü artırabilir ve sürdürebilir. 



Yorumlar

Popüler Yayınlar

DEMLEN RAKI

GİZEMLİ KELİME.!!

OĞUZLAR..BOZOKLAR..ÜÇOKLAR..OĞUZ YABGULUĞU.

Oruc Nedir ve kökeni nereden gelir...Turan Dursun

SINAV SORUSU..

Saint Benoit tarihi

Amerikan Siyasi Partileri

Paradigma nedir?

İslamiyetten önce Arap yarımadası..!!!‏