Son padişah Mehmet Vahdettin

"...Bu bedbaht adam, zaten aylardan beri İngiltere’nin elinde oyuncaktan başka bir şey değildi. Millî Hareket muzaffer olur da kendisi tahtını kaybeder korkusu ile onu tamamen İngiliz subayı Harrington’un iradesine bırakmaktan çekinmedi. Harrington, sadece Büyük Britanya birliklerinin başkomutanı değil, aynı zamanda İstanbul’u işgal eden birliklerin de başı idi. Bu davranış, memleketine karşı işlenmiş tam bir ihanetti... General Harrington, (Osmanlı’nın) tasfiyeye giden (bir) ağır işi yönetmekte idi. Bu nedenle de, memleketlerinin kurtuluşu için Anadolu’da savaşan milliyetçilere açıktan açığa karşı idi. 16 Mart 1920 günü, İstanbul’da yurtsever milletvekilleri, âyan üyeleri ile Ankara’ya sempati gösteren gazetecilerin tutuklanmalarını emretti ve onları Malta zindanlarına sürdürdü. Bir yandan da Kurtuluş Savaşı’nın başarılacağına inanmayan, millî amaca ihanet eden kişileri destekledi. Sultan bu kişiler arasındaydı. Bu sırada İngiliz dretnot filosu Boğaz’da, Yıldız Sarayı’nın çok yakınında demir atmış bekliyordu. Herhangi bir ayaklanmaya olanak yoktu. Ama Türklerin, memleketlerini kurtarmak için savaşmakta oldukları bir sırada, Osmanlı hanedanının bir temsilcisi, memlekete düşman olan bir general ile el ele verebilir mi? Ne yazık ki bu, gerçekleşmişti. O haftada birkaç kez General Harrington’u kabul ediyor, aralarından su sızmıyordu. Böylece Büyük Britanya, müminlerin emiri Mehmet Vahdettin’in şahsında saltanat sürüyordu... Sultanın ihaneti bununla bitmedi. Vatanın düşmanıyla elbirliği yapmakla yetinmeyen Vahdettin, bu vatanı kurtarmak için savaşa atılmış olan kardeşlerine karşı ayrı bir savaş düzenledi.... Halife olarak Mustafa Kemal ve generallerinin davranışlarını kanun dışı ilan etti ve kendilerini mahküm eden fetva çıkardı. Bu belgeyi Yunan uçaklarıyla Türk siperlerinin üzerlerine attırdı... Mustafa Kemal’i tutuklamak için adamlar görevlendirdi... Tahtını kaybetmekten korktuğu için memleketinin çöküntüsüne rıza gösterdi. Bu nedenledir ki yabancılarla ve düşmanlarla anlaşmayı kabul etti. Sonunda da milletinin gözünden silindi.” 

(Mustafa Kemal ve Uyanan Doğu 20-22):
Tarihci yazar, araştırmacı Paul Gentizon

****

Vahdettin’in gerçek kimliğini, İngiltere’ye sığındığını belirten mektubu açıkça ortaya koymaktadır.

"Dersaadet İşgal Orduları Başkomutanı

General Harrington Cenaplarına

İstanbul’da hayatımı tehlikede gördüğümden İngiltere Devleti fahimanesine sığınmak ve bir an önce İstanbul’ dan başka bir yere götürülmemi istiyorum, Efendim.

16 Kasım 1922 Halife-i Müslimin Mehmet Vahdettin "

Vahdettin’in General Harrington’a yazdığı bu mektubu yalnızca Halife niteliğiyle imzalaması dikkate değerdi. Demek ki o da Osmanlı Padişahı olarak işlediği politik cinayetin farkındaydı. Bundan dolayı Osmanlıları bir tarafa bırakıyor, kendini İngiliz sömürgeciliğindeki Müslümanların Halifesi olarak görüyordu. Ama buna da olanak yoktu. Çünkü Halife mührü de kendisinde değil Topkapı Sarayı'ndaydı.

Vahdettin’in ülkeden ayrılışından sonra İngiliz işgal kuvvetleri Komutanı General Sir Charles Harrington aşağıdaki bildiriyi yayınlamıştı:

"Resmen beyan olunur ki, bugünkü durum sonucunda hükümdar Vahdettin hürriyet ve hayatını tehlikede gördüğünden bütün İslâmların halifesi olarak İngiliz himayesini ve aynı zamanda İstanbul’dan başka bir yere nakledilmesini istemiştir.
Padişahın bu isteği bu sabah yerine getirilmiştir. Türkiye’deki İngiliz kuvvetlerinin Başkomutanı General Sir Charles Harrington Padişahı almak üzere kişisel olarak saraya kadar gelmiş ve İngiliz zırhlısına refakat etmiştir. Padişahı bu gemide İngiliz Akdeniz Filosu Komutanı Amiral Sir Dugrork karşılamıştır."

1920 yılında Bursa’ya davet edilince, “Ecdadımın payitahtından firar mı edeceğim” diye sert tepki gösteren Mehmet Vahdettin iki yıl sonra bir İngiliz zırhlısıyla aynı ecdat payitahtından Anadolu’ya değil de, şahsi çıkarları uğruna memleketi düşmanlara peşkeş çektikten sonra  bir yabancı sömürge adası olan Malta’ya fîrar eden bir vatan hainidir.

Kaynak:
(Bir vatan böyle kurtuldu.Erol Mütercimler)


Yorumlar

Popüler Yayınlar

DEMLEN RAKI

GİZEMLİ KELİME.!!

OĞUZLAR..BOZOKLAR..ÜÇOKLAR..OĞUZ YABGULUĞU.

Oruc Nedir ve kökeni nereden gelir...Turan Dursun

SINAV SORUSU..

Saint Benoit tarihi

Amerikan Siyasi Partileri

Paradigma nedir?

İslamiyetten önce Arap yarımadası..!!!‏