Kayıtlar

Kasım, 2014 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Amerikan Siyasi Partileri

Amerikan Siyasi Partileri TARİHÇE : Kuruluşundan beri liberal düşünceyi benimsemiş olan Amerika Birleşik Devletleri,siyasi partilerin dünyada ilk kez ortaya çıktığı ülkedir. Amerika oy hakkını bir çok ülkeden daha önceyaşama geçirmiştir fakat bu geçiş kademeli olmuştur.Seçmen olmak için vergi vermek,belli bir eğitim almış olmak,federe ve federal anayasaları mantıklı yorumlayabilmek,manevi değerlere sahip olmak gibi kriterlerin yanı sıra ırk,renk,cinsiyet farkları sebebiyle genel ve eişt oy ilkesi ihlal edilmiştir. 1868’de Aanayasa’da yapılan 14.değişikliğin ikinci bölümünde oy hakkında  ilk kez doğrudan bahsedilmiş ve 21 yaşını doldurmuş erkeklerin oy hakkı olduğundan bahsedilmiştir.1870 yılında Anayasa’da yapılan 15.değişiklikle,oy kullanma hakkının, ırk, renk veya daha önce köle olarak çalışmış olma nedeniyle,Birleşik Devletler ya da herhangi bir eyelet tarafından reddedilemeyeceği ya da kısıtlanamayacağı belirtilmiştir.1920 yılında Anayasa’da yapılan 19. Değişiklikle kad

DEMLEN RAKI

RAKI SEVERLER MUTLAKA DENEYİNİZ..!! •Rakıyı güneş battıktan sonra, yavaş yavaş ve muhabbet eşliğinde içmeli… •Rakıdan küçük küçük yudumlar alınır… Bülent Ersoy öyle içiyor diye bir dikişte bir duble rakıyı içmek makbul değildir… •Buz gibi şişeden bardağa çevire çevire dökülür ve o nefis kokunun daha fazla yayılması sağlanır… •Bardağa konulan rakının yarısı kadar su konması makbuldür… •İlk yudumu aldıktan sonra ağızda bekletip, dişlerin arasından derin bir nefes alınırki akciğerler de nasibini alsın… •Masada yaşça en büyük kişi rakı kadehini tokuşturmak için kaldırmadan rakı kadehleri masadan kalkmaz… •Rakı sofrasında planlı, programlı ciddi işler konuşulmaz. Geyik muhabbeti yapılır, memleket kurtarılır, anılar tazelenir, dedikodu yapılır… •Sigara küllüğüne zeytin çekirdeği, sıkılmış limon kabuğu konmaz… •İçilen kahve fincanında, tabağında sigara söndürülmez… •Rakı kadehine önce rakı, sonra su, daha sonra da (konmasa daha iyi olur ama) buz konur… •Bu sırayı bozarsanız, ana

RAKINAME

Resim
İ çmesinin bilene Zevk-u sefadır. İçme'yi bilmeyene Cevr-ü cefadır rakı. Bir münasip mikdarı Muhabbet anahtarı Kaçırırsan ayarı Can'a ezadır rakı. Ne dert kalır, ne keder, İçeni mes'ut eder. İçebilirsen Eğer Ruhu ciladır rakı. Ham ervahsan yanaşma Arif'sen ondan şaşma, İç ama, haddi aşma Ferahfezadır rakı. Yarattığı ahengi, Ne saz verir ne çengi, Terbiyenin mihengi Dense sezadır rakı. Beyaz peynir, domates,Yanına bir kavun kes, Çiğ köfteyle ne enfes Bir iptiladır rakı. Biraz tuzlu leblebi, Kadehin billur leb'i, Dudakları öpmeli, Yoksa hebadır rakı. Ehli kemal olana, Zevkle hem'hal olana, Sohbette tad bulana,Yar'ı vefadır rakı. Misten ala kokusu,Ana sütü gibi su, Şu ki sözün doğrusu Müstesna ma'dır rakı. Dost bezminde sohbette Neşe-i muhabbette Her manevi lezzete Bir vasıtadır rakı. Nükte, cinas anlayan Ahengi-i bezm'e uyan, İçip zırvalamayan, İşte o'nadır rakı. Eşek içince zırlar,Köpek içerse hırlar Kedi içse tırmalar,İnsanlar'adır rakı. A

GILGAMIŞ DESTANI

GILGAMIŞ ,Mezopotamya'da yaşayıp hüküm sürdüğüne inanılan efsanevi Uruk kralının adı olup.Eski Çağ Mezopotamya edebiyatının en iyi bilinen eserlerinden Gılgamış Destanı 'nın baş kahramanıdır. Destanın daha eski olan Sümerce metinlerinde adı Çélgameş olarak geçer. Üçüncü Ur Hanedanı (yaklaşık MÖ 2100-2000) zamanına ait Sümerce metinlerde Gılgamış birbirinden ayrı birkaç hikayenin kahramanı olarak görülürken Eski Babil dönemi (yaklaşık MÖ 1900-1600) ve sonrasında bu metinler bir araya getirilerek günümüzde daha yaygın olarak bilinen Gılgamış Destanı oluşturulmuştur. “ Bu destanda Gılgamış’ın anne ve babası tanrıça Ninsun ve bir diğer efsanevi Uruk kralı Lugalbanda’dır. Dolayısıyla Gılgamış yarı tanrıdır ve insanüstü bir güce sahiptir. Güçlü Gılgamış Uruk kenti erkeklerinin de kendisi gibi soluksuz çalışmasını isteyince, kentin kadınları, erkekleri kendilerine vakit ayırabilsin diye tanrıça Aruru'ya ve diğer tanrılara yakarır ve onlar da Gılgamış’a rakip olacak ve onu

Kadir (gök bilim) nedir?

Resim
Kadir , bir  yıldızın  parlaklığını dile getiren  gökbilim  terimi. Yıldızlar parlaklık derecelerinde farklılıklar gösterdiğinden, onları parlaklıklarına göre  sınıflamak  için bir  sistem  kurulmuştur. İki türlü kadir vardır: Yıldızın yeryüzünden görünen kadri ve mutlak kadri.  Mutlak kadir , farazi olarak yıldızın yeryüzünden 32,6  ışık yılı  uzaktaki bulunması halinde görüneceği parlaklıktır.  Mutlak kadir   yöntemiyle , yıldızların yere uzaklıklarından kaynaklanan parlaklık farkları eşitlenir, gerçek parlaklık dereceleri görülebilir. Yıldızlarla iligili kadir sistemini ilk olarak MS 2. yüzyılda  Batlamyus  ortaya atmıştır. En parlak yıldızları 1. dereceden saymış ve çıplak gözle görme sınırı olan 6. dereceye kadar bir sınıflama yapmıştır. Bu sınıflamaya göre, 1. dereceden bir yıldız, 2. dereceden bir yıldızdan 2,5 kat, 6. dereceden bir yıldızdan ise 100 kat daha parlaktır. Ancak, sonraki dönemlerde, kimi yıldızların 1. dereceden daha parlak olduğu belirlenmiştir. Bunun k

Deizm

Deizm veya Yaradancılık , mantık ve doğal dünyaya dair gözlemlerin kaynağını oluşturduğu; dini bilgiye dolaysız biçimde sadece akıl yoluyla ulaşılabileceği ilkesini esas alan, bu sebeple vahiy ve esine dayalı tüm dinleri reddeden tek Tanrı inancıdır. İnanışın tanımlanmasında kullanılan doğal din ya da doğal inanç kavramları, hiçbir aracı olmaksızın sadece akıl yoluyla kavranabilecek yalın bir Tanrı inancını belirtir. Bu inancı benimseyen kişiye Deist denir. Deizm kavramı ilk olarak 17. yüzyılda özellikle İngiltere ’de kullanılmaya başlanmıştır. Terim Lâtince Tanrı anlamındaki Deus sözcüğünden türetilmiş ve özgür düşüncelilerin Tanrı inancını belirtmede kullanılmıştır. Genel Bakış Evreni yaratan, işleyişi için doğa kanunlarını koyan, ayrıca insanlığa ve evrene müdahalede bulunmayan; doğruları keşfetmeleri için insanlara akıl veren bir Tanrıya duyulan inanç deizmi ifade etmektedir.Deistler genellikle bu doğrultuda evreni Tanrı tarafından tasarlanan, hareketi b